Kadınların ve erkeklerin hayatlarında bir dönüşüm yaratmayı hedefleyen her türlü girişim, toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanan başkalıkları ve çeşitliliği dikkate almak, hesaba katmak zorundadır.
İletişimde ve arabuluculukta toplumsal cinsiyet eşitsizliğini göz önüne alabiliyor muyuz? Ev içi şiddeti/aile içi şiddeti fark edebiliyor muyuz? Güç dengesini gözetebiliyor muyuz? Şiddetin olduğu yerde arabuluculuk yapılabilir mi? Deneyimlerimizi, sorularımızı ve yanıtlarımızı yine nefesle, hareketle ve oyunlarla paylaşacağız.